DEFİNE--DEFİNECİLİK-DEFİNE İŞARETLERİ-DEFİNE İŞARET ÇÖZÜMLERİ-DEFİNE HARİTALARI-HAZİNELER-DEDEKTÖR-DEFİNE ARAMA ÇUBUKLARI YAPIMI-GPR-ALTIN-GÜMÜŞ-ELMAS-TILSIM-GİZEMLER-GÖMÜ-SİKKE-CİN-EŞKİYA BELGELERİ-MEZAR TÜRLERİ-HÖYÜK-TÜMÜLÜS-KAYA MEZARI-MEDENİYETLER-EFSANELER-DESTANLAR-BÜYÜ VE BÜYÜCÜLÜK-KEHANET-ÜNLÜ EŞKİYALAR-ARKEOLOJİ-TARİHTE PARA-TAKILAR-DOĞAL TAŞLAR-DARPHANE-MÜZELER HAKKINDA BİLGİLER-DİNİMİZ İSLAM-DEFİNE HABERLERİ-TÜRK DÜNYASI-MİTOLOJİ-HEYKEL-ANTİK MISIR-ANTİKA NÜMİZMATİK-TÜRKİYEDE ARKEOLOJİ-ANTİK BÖLGELER-ANTİK KENTLER-TARİH VE TARİHİN YARARLANDIĞI BİLİMLER-HORASAN-ÖLÇÜ VE AĞIRLIK BİRİMLERİ-ÖLÇME ALETLERİ-TARİHİ TİCARET YOLLARI-EBCED HESABI-İŞARET ÇÖZÜMLERİ-DEFİNE ARAMA YOLLARI-GİZEMLİ DEFİNERİ BULMA-HORASAN ÇÖZME-KAYA MEZARLARI- MEZAR-ROMA SİKKE-BİZANS SİKKE-GREEK SİKKE-TARİHİ ANTİK SİKKE VE PARALAR-ARKEOLOJİ VE DEFİNECİLİK ÜZERİNE HER TÜRLÜ BİLGİ DEFİNE SIRLARINDA
MÜZE EĞİTİMİ NEDİR ? Halka sunma ( sergileme ) amacı toplanan eserlerin müze binalarında sergilenmesi ile birlikte çoğalmış ve beraberinde müzelere çeşitli görevler yüklemiştir. Toplanan bu eserler çoğaldıkça, depolanması, korunması, belgelenmesi
gibi işlerin doğmasına yol açmıştır. Gitgide eserleri sadece sergileme yetmemş, bunları halkın beğenisini kazanacak şekilde sunma yolları aranmış , koruma, belgeleme, depolama gibi işler birer uzmanlık alanı durumuna gelmiştir. Her geçen gün yeni bir işlev kazanan müzeler sergileme işini eğitim amacı ile de yapmaya başlamıştır. Eğitimde gerek alanla ilgili uzmana yönelik , gerekse halka yönelik olarak planlama ve uygulama yoluna gidilmiştir.
Bir müzenin amacı olarak akla gelen en önemli konu eğitimdir. Müzeler, kendi kadrolarının sürekli araştırmaları ve kendi koleksiyonları üzerinde çalışmaları olmadan bu amacı gerçekleştiremezler. Öte yandan eğitim amacı koleksiyon için tek amaç olamaz. Aynı zamanda teşhir edilen eşyanın bir albenisi olması gerekir. Bu yalnız sanat müzelerinin değil bütün müzelerin başlıca özelliğidir.
Müzeler sürekli çoğalan ve gelişen amaç ve görevler doğrultusunda çalışmalar yapmaktadırlar. Bu çalışmaları yürütürken, her yeniliği yakalayacak düzeyde olmasına dikkat edilmeli , müzelerin geleceğe yol gösterici olduğu unutulmamalıdır. Çünkü müzeler artık sadece geçmiş dönemlere ait eserleri depolayan ve sergileyen kurumlar değildir; aynı zamanda birer eğitim kurumlarıdır. Eğitim de bir süreç olduğuna göre; başlangıcı ve sonu yoktur. Müzeler buna uygun olarak üzerlerine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirmek zorundadırlar. Ancak müzelerin eğitim kurumu olduğunu belirtmek tek işlevinin bu olduğu anlamına gelmemektedir. Müzeler bir çok işlevinin yanında bir de eğitim kurumu olma özelliğini taşımaktadırlar. Müzelerde ve galerilerde eğitim yapmak, müzenin koleksiyonları ile müze ziyaretçisinin gereksinmeleri ve ilgileri arasında ilişki kurmaktır. Her grubun ve her bireyin gereksinmeleri ve ilgileri farklıdır. (Greenhill, 1999)
Müzeler bir yandan konusu gereği topladığı depoladığı, arşivlediği, koruduğu eserlerle kültür ortamı olma amacını gerçekleştirirken , diğer yandan sergileme vb. yolla eğitim amacını da gerçekleştirerek bu anlamda bir bütün olma özelliğine ulaşmaktadır. Böylece, bu amaçları doğrultusunda , müzelerin kültürel ve eğitsel görevleri şöyle sıralanabilir:
" 1 - Müze bir şeyler öğretmelidir.
2-[size=7pt] [/size]Müze kişinin yaratıcı güçlerini geliştirmelidir.
3-[size=7pt] [/size]Müze kişiyi topluma hazırlamalıdır.
4-Müze aynı zamanda boş zamanlarla ilgili faaliyetlerle birleştirilmelidir " (Rebetez, 1969)
Tüm bunların yanında , amaçlarını gerçekleştirebilmek; görevlerini tam anlamıyla yerine getirebilmek için müzelerde çeşitli faaliyetler yürütülmektedir: UNESCO 'nun 1962'de "Müzelerin Eğitimdeki Rolü" hakkında düzenlediği bölge seminerinde bu faaliyetler şöyle sıralanmıştır;
1-[size=7pt] [/size]Rehber eşliğinde ziyaretler: Çeşitli eğitim çalışmaları arasında müzeye enuygun özellik taşıyanı, rehber eşliğinde yapılan ziyarettir. Basit şekli ile, rehber eşliğindeki ziyaret sadece müze galerilerinde yapılır, fakat daha gelişmiş şekliile müzenin diğer kısımlarında da yapılabilir. Bu durumda ziyaret hazırlıkları ilesonundaki tartışmalar müze dışında yapılır.
2-[size=7pt] [/size]Diğer iç faaliyetler: Tamamen müze içinde oluşan eğitim çalışmasıylakarıştırılmaması gereken başka faaliyetler de vardır. Bunlar ayrı konferanslar
ve kurslar ile yaratıcı sanat faaliyetleridir.
3-[size=7pt] [/size]Müze dışındaki faaliyetler: Müze veya müzenin eğitim servisleri tarafındangezi ve seyahatler düzenlenebilir. Müzenin türüne göre değişik şekillerdeolan bu geziler eğlendirici ve aynı zamanda eğitici içerikte olabilir.
4-[size=7pt] [/size]Okullara ve kültür kuruluşlarına ödünç eser verme: Ödünç verilen eserinçeşidi ve bu eserin korunması için alınan tedbirler müzenin programına göredeğişir. Genellikle diyapozitifler ve filmler ödünç verilebilir ( Rivier, 1962). Çağdaş eğitim anlayışı, ezberciliğe tamamen karşıdır. Bunun yerine çocuklarda
hayal gücünün , yaratıcılığın gelişmesini ön planda ele alır. Bu yeteneklere sahip bir kimse okul yaşamı boyunca bir takım bilgileri ezberleyen bir başkasından daha verimli olacaktır. Çünkü hayal gücü güçlü, yaratıcılığı gelişmiş bir birey öğrenmeye daha açıktır ve ezber her zaman unutulmaya mahkumdur. Bu nedenle yaratıcı gücü gelişmiş , estetik duyguya sahip bireyler yetiştirmek eğitimin başlıca amacı olmuş ve bu amacını gerçekleştirmek için yararlandığı çeşitli kurumlar arasına müzeleri de katmıştır. Müzeler estetik duygunun , yaratıcılığın , hayal gücünün gelişmesini sağlamada ideal kurumlardır.
"Eğitim ortamı eğitsel etkinliklerin meydana geldiği, öğretme öğrenme süreçlerindeki iletişim ve etkileşimin oluştuğu , personel , araç gereç ,tesis, organizasyon gibi oluşturduğu çevredir. Eğitim bilimcilere göre öğrenme fiziksel , sosyal ve psikolojik yönlerden uygun ve hoş bir çevrede oluşabilir" (Alkan ,1979). Bu açıdan bakıldığında müzeler; kazandırılması düşünülen bilgilerin somut olarak görüleceği fiziksel; yaşamda yeri olan bir kurum olması ile sosyal; sınıf ortamı olmadığından çocukların kendilerini rahat hissedecekleri psikolojik bir çevredir.Fiziksel
, sosyal ve psikolojik niteliklerin hepsini üzerinde toplamış bulunan müzeler, ziyaret ve alan gezileri şeklinde bir eğitim ortamı olarak da nitelendirilebilir.
Ziyaret ve alan gezileri bilişsel ve özellikle duyusal amaçların geliştirilmesinde yararlıdırlar. Bu ortamlar aynı zamanda zincirler , kavramlar ve ilkelerin öğretiminde yararlı biçimde uygulanabilmekte ve özellikle normal yöntemlerle sunulan materyalin özetlenmesi ve birleştirilmesinde yararlanılmaktadır (Alkan, 1979).Böylece müzelerin, bireydeki bilişsel ve duyusal yönlerin gelişmesine sağlayacağı katkının dikkate değer bir düzeyde olacağı görülmektedir.
MÜZE EĞİTİMİ NEDİR ? Halka sunma ( sergileme ) amacı toplanan eserlerin müze binalarında sergilenmesi ile birlikte çoğalmış ve beraberinde müzelere çeşitli görevler yüklemiştir. Toplanan bu eserler çoğaldıkça, depolanması, korunması, belgelenmesi
gibi işlerin doğmasına yol açmıştır. Gitgide eserleri sadece sergileme yetmemş, bunları halkın beğenisini kazanacak şekilde sunma yolları aranmış , koruma, belgeleme, depolama gibi işler birer uzmanlık alanı durumuna gelmiştir. Her geçen gün yeni bir işlev kazanan müzeler sergileme işini eğitim amacı ile de yapmaya başlamıştır. Eğitimde gerek alanla ilgili uzmana yönelik , gerekse halka yönelik olarak planlama ve uygulama yoluna gidilmiştir.
Bir müzenin amacı olarak akla gelen en önemli konu eğitimdir. Müzeler, kendi kadrolarının sürekli araştırmaları ve kendi koleksiyonları üzerinde çalışmaları olmadan bu amacı gerçekleştiremezler. Öte yandan eğitim amacı koleksiyon için tek amaç olamaz. Aynı zamanda teşhir edilen eşyanın bir albenisi olması gerekir. Bu yalnız sanat müzelerinin değil bütün müzelerin başlıca özelliğidir.
Müzeler sürekli çoğalan ve gelişen amaç ve görevler doğrultusunda çalışmalar yapmaktadırlar. Bu çalışmaları yürütürken, her yeniliği yakalayacak düzeyde olmasına dikkat edilmeli , müzelerin geleceğe yol gösterici olduğu unutulmamalıdır. Çünkü müzeler artık sadece geçmiş dönemlere ait eserleri depolayan ve sergileyen kurumlar değildir; aynı zamanda birer eğitim kurumlarıdır. Eğitim de bir süreç olduğuna göre; başlangıcı ve sonu yoktur. Müzeler buna uygun olarak üzerlerine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirmek zorundadırlar. Ancak müzelerin eğitim kurumu olduğunu belirtmek tek işlevinin bu olduğu anlamına gelmemektedir. Müzeler bir çok işlevinin yanında bir de eğitim kurumu olma özelliğini taşımaktadırlar. Müzelerde ve galerilerde eğitim yapmak, müzenin koleksiyonları ile müze ziyaretçisinin gereksinmeleri ve ilgileri arasında ilişki kurmaktır. Her grubun ve her bireyin gereksinmeleri ve ilgileri farklıdır. (Greenhill, 1999)
Müzeler bir yandan konusu gereği topladığı depoladığı, arşivlediği, koruduğu eserlerle kültür ortamı olma amacını gerçekleştirirken , diğer yandan sergileme vb. yolla eğitim amacını da gerçekleştirerek bu anlamda bir bütün olma özelliğine ulaşmaktadır. Böylece, bu amaçları doğrultusunda , müzelerin kültürel ve eğitsel görevleri şöyle sıralanabilir:
" 1 - Müze bir şeyler öğretmelidir.
2-[size=7pt] [/size]Müze kişinin yaratıcı güçlerini geliştirmelidir.
3-[size=7pt] [/size]Müze kişiyi topluma hazırlamalıdır.
4-Müze aynı zamanda boş zamanlarla ilgili faaliyetlerle birleştirilmelidir " (Rebetez, 1969)
Tüm bunların yanında , amaçlarını gerçekleştirebilmek; görevlerini tam anlamıyla yerine getirebilmek için müzelerde çeşitli faaliyetler yürütülmektedir: UNESCO 'nun 1962'de "Müzelerin Eğitimdeki Rolü" hakkında düzenlediği bölge seminerinde bu faaliyetler şöyle sıralanmıştır;
1-[size=7pt] [/size]Rehber eşliğinde ziyaretler: Çeşitli eğitim çalışmaları arasında müzeye enuygun özellik taşıyanı, rehber eşliğinde yapılan ziyarettir. Basit şekli ile, rehber eşliğindeki ziyaret sadece müze galerilerinde yapılır, fakat daha gelişmiş şekliile müzenin diğer kısımlarında da yapılabilir. Bu durumda ziyaret hazırlıkları ilesonundaki tartışmalar müze dışında yapılır.
2-[size=7pt] [/size]Diğer iç faaliyetler: Tamamen müze içinde oluşan eğitim çalışmasıylakarıştırılmaması gereken başka faaliyetler de vardır. Bunlar ayrı konferanslar
ve kurslar ile yaratıcı sanat faaliyetleridir.
3-[size=7pt] [/size]Müze dışındaki faaliyetler: Müze veya müzenin eğitim servisleri tarafındangezi ve seyahatler düzenlenebilir. Müzenin türüne göre değişik şekillerdeolan bu geziler eğlendirici ve aynı zamanda eğitici içerikte olabilir.
4-[size=7pt] [/size]Okullara ve kültür kuruluşlarına ödünç eser verme: Ödünç verilen eserinçeşidi ve bu eserin korunması için alınan tedbirler müzenin programına göredeğişir. Genellikle diyapozitifler ve filmler ödünç verilebilir ( Rivier, 1962). Çağdaş eğitim anlayışı, ezberciliğe tamamen karşıdır. Bunun yerine çocuklarda
hayal gücünün , yaratıcılığın gelişmesini ön planda ele alır. Bu yeteneklere sahip bir kimse okul yaşamı boyunca bir takım bilgileri ezberleyen bir başkasından daha verimli olacaktır. Çünkü hayal gücü güçlü, yaratıcılığı gelişmiş bir birey öğrenmeye daha açıktır ve ezber her zaman unutulmaya mahkumdur. Bu nedenle yaratıcı gücü gelişmiş , estetik duyguya sahip bireyler yetiştirmek eğitimin başlıca amacı olmuş ve bu amacını gerçekleştirmek için yararlandığı çeşitli kurumlar arasına müzeleri de katmıştır. Müzeler estetik duygunun , yaratıcılığın , hayal gücünün gelişmesini sağlamada ideal kurumlardır.
"Eğitim ortamı eğitsel etkinliklerin meydana geldiği, öğretme öğrenme süreçlerindeki iletişim ve etkileşimin oluştuğu , personel , araç gereç ,tesis, organizasyon gibi oluşturduğu çevredir. Eğitim bilimcilere göre öğrenme fiziksel , sosyal ve psikolojik yönlerden uygun ve hoş bir çevrede oluşabilir" (Alkan ,1979). Bu açıdan bakıldığında müzeler; kazandırılması düşünülen bilgilerin somut olarak görüleceği fiziksel; yaşamda yeri olan bir kurum olması ile sosyal; sınıf ortamı olmadığından çocukların kendilerini rahat hissedecekleri psikolojik bir çevredir.Fiziksel
, sosyal ve psikolojik niteliklerin hepsini üzerinde toplamış bulunan müzeler, ziyaret ve alan gezileri şeklinde bir eğitim ortamı olarak da nitelendirilebilir.
Ziyaret ve alan gezileri bilişsel ve özellikle duyusal amaçların geliştirilmesinde yararlıdırlar. Bu ortamlar aynı zamanda zincirler , kavramlar ve ilkelerin öğretiminde yararlı biçimde uygulanabilmekte ve özellikle normal yöntemlerle sunulan materyalin özetlenmesi ve birleştirilmesinde yararlanılmaktadır (Alkan, 1979).Böylece müzelerin, bireydeki bilişsel ve duyusal yönlerin gelişmesine sağlayacağı katkının dikkate değer bir düzeyde olacağı görülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder